Başkan Topbaş, Kentsel Dönüşümde Halkın Desteğini Beklediklerini Söyledi
Kentsel dönüşümde halkın iknası şart
TBB Başkanı Kadir Topbaş, Türkiye genelindeki yapıların daha düzgün, sağlıklı ve denetlenmiş hale getirilmesini istediklerini belirterek, “Yaptırım gücü yüksek yasalar yerine, öncelikle amacımız halkı rızasıyla dönüşüm yapmak. İkna edilemeyen vatandaşlar ve uygun olmayan yapılar için kamulaştırma süreci Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın çalışmalarıyla ortaya çıkacak” dedi
Van’a yapılan yardımlar koordine edilecek
Türkiye Belediyeler Birliği’nin (TBB) Ekim ayı Olağan Encümen Toplantısı, TBB ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın başkanlığında İstanbul'da yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Florya Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen toplantı Van depreminde yaşananlar ve olası bir İstanbul depreminde yapılması gerekenler masaya yatırıldı.
Toplantıda yerel yönetimlerin Van depremi sonrasında yaşananları ve Türkiye genelindeki belediyelerin depreme hazırlık çalışmalarını değerlendirdiklerini belirten TBB Başkanı Kadir Topbaş, şöyle konuştu; “Türkiye belediyeler birliğinin yeni bir çalışma alanı olarak belirleyeceğimiz afet konusu var; özellikle yansıyan görüntülerin bir daha tekrar etmemesi adına. Üyemiz olan belediyelerin bölgeye ekipman ve araç gereç göndermeleri disipline tabii tutulması, lüzumsuz araçların değil gerekli araçların gönderilmesi adına bir düzenleme yapmak istiyoruz. Türkiye Belediyeler Birliği'nin çatısı altında Genel Sekreter yardımcılığı ölçeğinde Türkiye'deki tüm belediyelerimizin imkanlarını afet anında koyacakları refleksleri ve ekipmanın kayıtlarını almak suretiyle afet olan bölgeye hangi belediyeden ne tür ekipman ve aracın gideceğinin Türkiye Belediyeler Birliği merkezinden sağlanmasını istiyoruz. Çünkü onlarca yüzlerce aracın ihtiyaç olmasa bile bölgeye gittiğini ve etkisiz kaldığını olumsuzlukların da ortaya çıkabileceğini düşünmekteyiz.”
Yardımların dağıtımındaki aksaklıkların giderilmesi için çalışmalar yapılacağını da vurgulayan Başkan Topbaş, “Genel Sekreter yardımcılığımız kriz masası ve Türk Kızılayı ile birlikte çalışmak üzere, afet ölçeğinde bir düzenleme yapacak. Bu da bölgeye gidecek yardımların ne tür olacağı beklentilerin neler olduğunun tespitlerini yapacak. Biz de yardımların koordineli bir şekilde ihtiyaç sahiplerine her şeyin kendi adlarına aktarılacak şekilde verilmesini düşünüyoruz. Yeni kurulacak Genel Sekreter yardımcılığımız tüm Türkiye'deki belediyelerin desteğiyle bu çalışmaları sürdürecek ve beraberce olası bir depremde bunun karşısına geçmenin ve daha verimli sonuç almanın çalışmalarını yapacak” diye konuştu.
Van depremi bir milat!...
TBB’nin encümen toplantısında aldığı diğer kararlardan da bahseden Kadir Topbaş, “Bundan sonra Türkiye Belediyeler Birliği olarak kararımız yapıların daha denetlenmiş, daha düzgün ve daha sağlıklı yapılar olarak yapılması ama geçmişle ilgili de yoğun bir çalışma yapmak. Bundan sonraki yeniden yapılanma koşullarını oluşturmak adına yine yasal düzenleme çalışmaları var. Bu konuda inanıyorum ki yasalar uygulandığı taktirde bir sonuç alınabilir. Bu konuda yurttaşlarımız özellikle teknik elemanlar ve meslek odalarımızın aynı hassasiyetle bize destek vereceklerine inanıyorum” şeklinde konuştu.
Van depreminin bir milat olduğunu kaydeden Topbaş, “Hep beraber belediyeler olarak diyoruz ki; Van depremi bir milattır, bizim için bir dönüm noktasıdır. Bundan sonra artık bu konuyu yakından takip edeceğimizi tüm belediye başkanlarımız tüm siyasi partilerimizin temsil edildiği Türkiye Belediyeler Birliği Encümeni olarak, kararı verdiğimizi ifade ediyorum” dedi.
Amaç çadır kentlere ihtiyaç duymamak
Basın toplantısının ardından Topbaş gazetecilerin sorularını da cevaplandıran TBB Başkanı Kadir Topbaş, “Olası bir İstanbul depreminde vatandaşların toplanacağı alanlar nereleri olacak ?” sorusuna, “Benim gönlümden geçen bir teknik adam olarak, çadır kentlere ihtiyaç olmasın. Yapıları çok sağlam yapalım başka yerlerde toplanma ihtiyacı olmasın. İstanbul’daki olası deprem Türkiye'yi onlarca yıl geriye götürür. Biz hazırlık çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bununla ilgili Valiliğimizin afet merkezi kontrolünde olmak üzere daha önceden belirlenmiş olan toplanma alanları yeniden gözden geçirilmektedir” cevabını verdi.
Topbaş'a medyada yer alan çadır kent alanlarının imara açıldığı iddialarının demogojik bir yaklaşım olduğunu dile getiren Kadir Topbaş, şunları kaydetti; “Şehir Plancıları Odası çıksın İstanbul’da ‘Şu kadar çadır kente ihtiyaç var’ diye ilan etsinler. 1999 depreminden sonra İstanbul’daki o zamanki yönetim çadır kent alanlarını haritalar üzerinde belirlemiş. Gelişigüzel bulduğu alanlara olabilir demiş. Bu alanların bir kısmı şahıs alanları. Yani sizin arsanız var ve bu alanı yönetim çadır alanı olarak belirlemiş. Bunlar işi sulandırma. İşin özü değil. Başka boyutuyla olayı anlatmak lazım. Bunun hazırlıkları çok ciddi ölçekte yeterli ölçekte var. Biz AKOM'un becerisini güçlendirmek adına dünyanın neresinde bir afet olursa onları oraya gönderiyoruz. Çünkü orada diğer gruplarla birleşerek bilgi ve deneyim paylaşımı yapıyorlar. İstanbul'da çadır kent problemi yok. Altını çiziyorum. Bununla ilgili lojistik destek imkansızlığı yok. Her şey hazır.”
Dönüşümün maliyeti 17 depremin 100 milyar dolar
Topbaş olası bir İstanbul depreminin maliyetinin 100 milyar dolar civarında olacağının tahmin edildiğini söyleyerek, “Olası depremin maliyetinin önüne geçmek istiyorsanız 17 milyar dolar civarında bir yatırım yaparsanız bu riski kaldırırsınız deniliyor. Biz burada alt yapıya yeni ilaveler yapmak zorunda kalacağız ama asıl olan insanımızın geleceğini ve hayatını kurtarmak. Bunu bütün ilçelerimizde Bakırköy'de Büyükçekmece 'de Beyoğlu'nda her tarafta adım adım bunu yapmak zorundayız” dedi.
“Tüm siyasi partiler ciddi destek verecekler. Parlamentomuz yasal düzenlemelerle destek verecek. Halkımız artık bu tip gelişmeleri görmek istemiyor olası her hangi bir depremde ölçekte bölgelerde ortaya çıkacak şeyler adına bunu yapmak zorundayız” diyen Başkan Topbaş, depreme dayanıklı olmayan bölgelerin rehabilitesi adına el ele vererek bu çalışmalar yürütmek zorunda olduğumuzu söyledi.
İstanbul Metropolitan Planlama ve Kentsel Dönüşüm Merkezi’nin beyin takımını TBB çatısı altına alarak bu sıkıntıları kader görmeden gereken hazırlıkları önceden yapmak istediklerini belirten Topbaş, “Birlik olarak aynı düşüncedeyiz, riskli alanlar ve yapıların denetim altına alınması gerekiyor. 1998 öncesi yapıların depreme dayanıklılıkları tespit edilecek. 1998’den sonraki yapılarda daha sıkı denetim daha düzgün yapılanma koşulları sağlanmasına rağmen yinede bir takım farklı yapılar ortaya çıkmış olabilir. Belediyeler olarak bu konuda bizlere çok önemli görevler düşüyor. TBB olarak kararımız yapıların daha denetlenmiş, düzgün ve sağlıklı hale getirilmesidir. Yasaların uygulanıp bir sonuç alınması için yurttaşlarımızın ve meslek odalarımızın destek vereceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Vatandaş mağdur edilmeyecek
Kadir Topbaş, “Yasal düzenlemeler için meclisin parti liderlerini ziyaret etmeyi düşünüyor musunuz?” sorusunu ise, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız bir çalışma yapıyor. Encümenlerimiz de kendi parti temsilcileriyle görüşeceklerdir. TBB olarak artık bizim de görüşlerimiz bize soruluyor. Bakanlığın kurulmasındaki genel amacı daha sağlıklı modern şehirler yapmaktır. Burada kamulaştırma konusunda belediyelerimizin bütçeleri yeterli değil. Kamulaştırma derken illa vatandaşı mağdur etme, evi boşaltma anlamı taşımıyor. Onlara verilecek imkanları kullanmadıkları takdirde bedelleri ödenmek suretiyle yapılabilecek. Demokratik bir ülkedeyiz ve yargı yolu açıktır. Kimseyi mağdur etmeden kamu kaynağının kullanılması önemli. Bakanımız, bu tip çalışmalarda yerel yönetimlerle görüşecektir. Bunu prensip edinen birisidir. Çalışmaları hızlandıracağız” şeklinde cevapladı.
Topbaş, “İstanbul için belediyeler hükümetten ne istiyor?” sorusuna da “Olası bir afette ekipmanların araç ve gereçlerin bölgeye transfer konusunda belediyelerin imkanları kayıt altına alacak. Afet merkezine daha koordineli olarak dağıtılacak. Planlama süreçleri devam ediyor. Ama dönüşüme halkın da işin içine katılması gerekiyor. Burada yaptırım gücü yüksek yasalar yerine, öncelikle amacımız halkı rızasıyla, ikna ederek dönüşüm yapmak. Daha sonrasında ikna edilemeyen vatandaşlar ve uygun olmayan yapılar için kamulaştırma süreci Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın çalışmalarıyla ortaya çıkacak” cevabını verdi.